Sayıştay'ın 2014 AOÇ raporu 

Mimarlar AOÇ 2014 raporunu değerlendirdi.

Sayıştay'ın 2014 denetim raporlarında Atatürk Orman Çiftliği ve TOKİ raporlarına yer verilmemesi tartışma konusu olmuştu. Mimarlar Odası Ankara Şube Yöneticileri Sayıştay’ın basına da yansıyan henüz meclise gitmeyen AOÇ raporunu değerlendirdi. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,bu rapordaki bazı noktalara dikkat çekti: “ AOÇ Sayıştay raporunun resmi olmayan ham halini inceledik. Sayıştay raporuna göre Sayıştay ciddi şekilde AOÇ Genel Müdürlüğü'nün işlemlerini mercek altına almış, incelemiş.  TBMM’ye gidecek resmi raporu da satır satır ham hali ile karşılaştıracağız. Bu raporda AOÇ’de kiralama yöntemlerinin kanuna karşı hileli olduğunu bundan vazgeçilmesini öneriyor. Çünkü kiralanan alanlarda kalıcı yapılar yapmaya başlanıyor o zaman kiralama olmuyor bundan vazgeçin deniliyor. Bunun en önemli  iki örneği var. Biri kaçak saray, biri Ankapark’tır. İkisi de protokol ile süreli tahsis verilmiştir. Ancak kalıcı yapılaşma ile el koyulması gündemdedir. Bu da kanuna aykırıdır.  Ankara Büyükşehir Belediyesi ile hayvanat bahçesinin geliştirilmesi üzerine  protokol imzalandı,  ancak Ankapark  alanında hayvanat bahçesi gözlemlenmiyor, ticari alan gözlemleniyor. Raporda acilen protokolün gereği yapılmalı gereği yapılmazsa iade edilmeli diyor.  AOÇ Genel Müdürlüğü’ne ise açılan plan davalarına müdahil olmuyorsunuz, planla ilgili görüş sorulması gerekiyor size görüş sorulmuyor, siz de buna karşı bir şey yapmıyorsunuz, AOÇ’yi korumanız gerekir uyarısında bulunuluyor. Yani vasiyete aykırı işlem, şartlı bağışa aykırı işlem yapıldığının altını çiziyor. Raporda; AOÇ Genel Müdür Yardımcısı’nın vekâleten işlem yürüttüğünden bahsediliyor.  Vekaletle sürdürülen işlemlerin iki veya  üç ay sürmesi gerektiği, doğrudan atama yapılması gerektiği söyleniyor. Görevde yükselme yönetmeliğinin uygulanmadığını söylüyor. Tabii ki görevde Yükselme Yönetmeliği uygulanmadığı için de  kendisine uygun AOÇ arazilerinin talanına ses çıkarmayacak kişiler vekaletle  AOÇ’de görevlendirilmiş oluyor.”

“AOÇ Genel Müdürü İstifa etmeli”

Candan, raporun ham halinin AOÇ süt fabrikasında yolsuzluk yapıldığının kanıtı olduğunu söyledi.  Atatürk Orman çiftliği Genel Müdürü’nü istifaya davet etti.  Candan şöyle konuştu:  “ AOÇ dendiğinde herkesin aklına AOÇ sütleri gelir. Çocuklarımızın sütü bile yolsuzluğa bulaşmış durumda.  AOÇ süt fabrikasında süt yolsuzluğu raporda ortaya çıkmış görünüyor. 11 milyon liralık bir süt ambara giriyor, ambarda süt yok, çıkışı yok, 2 milyon liralık satış var, süt mamulünün kayıtlarda olduğu halde ambarda olmadığı belirtiliyor. Süt fabrikası mamullerinin 2012 -2014 yılları arasında ambara giriş ve çıkışları arasında 10 milyon 993 bin 940 Türk Liralık fark olduğu bu tutarda mamulün satılmadığı, ambardan çıkışının olmadığı ve fiilen ambarda olmadığı tespiti yapıldıktan sonra, ambarda fiilen bulunmayan bu mamullerden 2 milyon 654 bin 661 liralık satışının usulsüz yapıldığı ve kalan 8 milyon 339 bin 661 Türk Lirası tutarında ambar açığı bulunduğu AOÇ raporlarında iddia edilmektedir.  Buna ilişkin Cumhuriyet  Savcılığı’na suç duyurusunda bulunulduğu da raporda yer veriliyor. Ayrıca raporda, suç duyurusunun da ötesinde genel müdürlerle ilgili disiplin cezası önerilerek idari işlem yapılması gerektiğini söylüyor. Yine raporda, AOÇ’nin önceki yıllardan olan karın  hazineye aktarıldığı, AOÇ gelirinin hazineye aktarılmasını değil, Şartlı bağış konusunda yatırım yapılmasını öneriyor.  Kanuna aykırı buluyor. Rayiç fiyattan Büyükşehir Belediyesi’ne kiralanan araziye de raporda yer verilmiş.  Metrekaresi 0.30 kuruştan yıllık kiralama yapılıyor. Büyükşehir Belediyesi’ne ait BELKO kömür tesislerinin olduğu Behiç Bey tesisleri  70 bin metrekare, yıllık 1234 Türk Lirası kira veriyor. 1,5 asgari ücrete kiralama yapılmış 70 bin metrekare bu artık peşkeş çekme durumudur. Raporda, AOÇ arazisinin kiralarını normal fiyat üzerine getirin diyor. AOÇ’nin birçok gelirini kiralamalardan elde ettiği ama kanuna karşı hile yapıldığının mesajları gayet açık. Rapordaki  bu tespitler karşısında AOÇ Genel Müdürü’nün acilen istifa etmesi gerekiyor”

“Bira Fabrikası Belediye’ye devredilemez”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi AOÇ’de Bira fabrikası alanlarının TBMM sosyal tesisleri yapılmasına dava açarak yürütmeyi durdurmuştu. Raporda Sosyal tesisler yapılacak bira fabrikası alanına da yer verdiğine dikkat çeken Candan, “ TBMM bira fabrikası alanıyla  ASKİ ALA tesislerini değiştiriyor.  Bira fabrika tesisini Büyükşehir Belediyesine veriyor. Sayıştay bunu yapamazsınız acilen iki alanında geri verilmesi gerekiyor diyor. Resmi raporda bunlar olmayacak belki de satır satır raporları karşılaştıracağız. Büyükşehir Belediyesi’nin ayrıca yıkılan Orman Genel Müdürlüğü lojmanları yerine lojman yapacağı ama lojmanların hala teslim edilmemiş olduğunun da altı çiziliyor. O lojmanlar teslim edilmediğinden de hala biliyoruz ki kiracı durumunda kiralar ödeniyor. Rapora göre; Büyükşehir Belediyesi’nin 23,5 milyonluk AOÇ’ye borcu var. Borcunu ödesin, bizim paramızla ödüyor, faizini cebinden ödesin. Ankapark’ta oyuncağa harcayacağına, kentin kafasına saksı koyacağına borcunu ödesin.  ” Şeklinde konuştu.

Mimarlar Odası Ankara Şube 2.Başkanı Ali Atakan : “Marshall yardımları ile süt tozları dağıtıldı çocukluğumuzda ve yıllar sonra öğrendik ki bu süt tozları  ile yapılan sütler oldukça sağlıksızmış. AOÇ’nin çok daha anlamlı olduğunu bu yaşadığımız örneklerle biliyoruz. AOÇ bizlere emanettir, Sayıştay raporlarının herkese işliyor olması gerekiyor. Devleti yönetenlere de işlemeli” İfadeleri kullanıldı.

Mimarlar Odası Ankara Şube yönetim Kurulu Üyesi Namık Kemal Kaya: “Atatürk Orman Çiftliğinde talan devam ediyor , Türkiye’nin her yerinde devam edecek. Bizler de hukuk çerçevesinde mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

Seçim sonuçlarının da değerlendirildiği basın toplantısında Candan, “Kanuna aykırı  işlemlerle yönetmelik yapılıyor. Hukuksuz bir süreç işletiliyor. Seçimden sonra bu süreç daha çok yaygınlaşacak. Saraçoğlu Mahallesi’nde tescilli alanda devletin lojmanlarında balyozla kapı kıran zihniyetle Hacıbayram’da  kişinin kendi mülkünden zorla tahliye sürecine geldik.  Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin her yanı kentsel dönüşüm alanı ilan edilebilir. Evleriniz artık sizin eviniz, arazileriniz artık sizin değil, her an el koyulabilir. Bu kentsel talan sürecinde  bir anda insanlar yıllarını verdikleri evlerini,  topraklarını, meralarını kaybedecekler. Çünkü sermayesini inşaat sektöründen kent arazilerinden sağlayan Neoliberal ekonomi politika ile karşı karşıyayız. Yeni dönem daha fazla rant, daha fazla kentsel mağduriyet, daha fazla kültürel miras ve doğal miras talanıdır."

"Ez cümle biz buradayız, halkımızın yanındayız"

Candan şöyle devam etti, “Ez cümle, biz buradayız.  Anayasa'nın 135. maddesinden aldığımız güçle halkımızın yanındayız, toplumun yanındayız. Kamu yararı görmediğimiz her uygulamaya  karşı üstümüze düşen sorumluluğu ve mücadeleyi yaparız. Ortada bir haksızlık bir hukuksuzluk varsa, buna karşı mücadele ederken, kim olduğuna, hangi parti olduğuna yüzde kaç aldığına bakmayız. Bizim şiarımız, bilimin yoludur. Yüzde kaç oy alınırsa alınsın bilimin doğruları değişmez. Evrensel hukuk ilkeleri değişmez, özgürlük ve demokrasi kavramları değişmez.  Anayasayı kim ihlal ederse Mimarlar Odası hep onun karşısında olacak. Yüzde 99 da oy alınsa hukuksuzluk hukuksuzluktur.  Evrensel bilimin ve evrensel hukuk ilkeleri ışığında mücadelemiz devam edecek. Bu ülke çocuklarımıza bırakılmış bir emanettir, özgürlük , demokrasi ve barış mücadelesi, Cumhuriyet’in özgürlükçü değerlerinin üzerinde yükselecektir” dedi.

Atatürk Orman Çiftliği şarap fabrikası alanındaki  nedeni bilinmeyen yangına değinen Candan "Sayıştay raporunu gördükten sonra, orada çıkan yangınla ilgili insanın aklına her şey geliyor. Burası 1.derece doğal ve tarihi sit alanı özenle korunması gerekirken, yangın çıkması çak manidar" yorumunu yaptı.