Ana Sayfa | Hakkımızda | Haberler | Basın | AOÇ ve Hukuk | Başkent Dayanışması | Kaçak Saray | Anka Park | Marmara Köşkü | AOÇ ABD Çiftliği Olmayacak | Sergiler | Arşiv / Belgeler | Proje Fikir 9 | AOÇ Davaları Haritası |
AOÇ’ye yedi kocalı Hürmüz planı
AOÇ’ye yedi kocalı Hürmüz planı AOÇ keşfinde planlama sürecini yedi kocalı Hürmüz’e benzeten imar ve şehircilik daire başkanına meslek odaları cevap verdi. AOÇ’de ikinci bilirkişi keşfi yapıldı, keşfin ardından Odalar ortak basın toplantısı düzenledi. Mimarlar Odası’nda yapılan toplantıya, Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan, Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Turhan Tuncer ve Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, katıldı. Meslek Odaları yöneticileri bilirkişi keşfini anlatırken, “yedi kocalı Hürmüz”e benzetilen planlama sürecini eleştirdi. Bilirkişi ücretlerine de itiraz etti. Bilirkişi ücretleri 25 bin lira olarak belirlendi.
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Ali Hakkan mahkemenin karar verdiği bilirkişilik rakamlarının yüksek olduğunu belirterek, şunları söyledi: “ Uzunca bir zamandır planlama süreçleri ile ilgili müdahalelerle bulunuyoruz. Meslek örgütleri olarak planlama süreçlerini yakından izliyoruz. Atatürk Orman Çiftliği’nde ikinci kez bilirkişi keşfi yapıldı. Keşif sırasında imar daire başkanının söyledikleri itiraf niteliğindedir. Daire Başkanı “ biri şöyle yap diyor, biri böyle biz ameleliğini yapıyoruz, söylüyorlar yapıyoruz” ifadeleri kimin için plan ne için plan yapıldığının yanıtıdır. AOÇ’de keşif sırasında gezerken bir anda kaybolduk, yapılanlar Çiftlikten hiçbir eser kalmadığını gösteriyor. Yakında kuşlar bile kalmayacak. Bir kısım arazisi de ABD’ye devrediliyor. AOÇ tamamen devreden çıkmış durumda ipler Büyükşehir Belediyesi’nin elinde. Odaların gelirleri AKP’nin uygulamalarıyla % 50’lilere varan oranlarda kısılırken, bilirkişi ücretleri çok sıkıntılı. Ücretler çok yüksek meslek odaları içinde ödenemeyecek bir hal alıyor.” “Yedi Kocalı Plan ” AOÇ keşfinde Odalar davalılarla karşı karşıya geldi. Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreter Üyesi Tezcan Karakuş Candan, Büyükşehir Belediyesi’nin savunmasına tepki gösterdi . Candan: “Bilirkişi keşfine tüm taraflar olarak katıldık, yerinde inceledik. Meslek odaları olarak itirazlarımızı değerlendirmelerimizi anlattık. İmar Daire Başkanı Ömer Faruk Erciyes, Büyükşehir Belediyesi’ni savunan şöyle bir konuşma yaptı. ‘ Plan yedi kocalı Hürmüz’e benzer. Birisi bize onu yap, birisi şunu yap diyor, yedi kocalı Hürmüz gibiyiz, biz de bu işin sadece ameleliğini yapıyoruz.” Büyükşehir Belediyesi’nin yetkilisi bu konuşmasıyla bilimsel kriterlere göre plan yapılmadığının itirafını da yaptı. AOÇ üzerinde yapılan ciddi bir yapılaşma var ve kesilen ağaçların her biri bizim geleceğimiz. Keşif sırasında yapılan tartışmalar sadece yapılan yollar üzerinden değil, çekirdek tarihi alan üzerinden yapıldı. Bölünen her bir AOÇ arazisi ve AOÇ’deki her şey talana uğramış durumda. Yargı sürecinin uzaması bizim için çok sıkıntılı. Yollar, köprüler, kavşaklar bir anda AOÇ’de olduğunuzu bile unutuyorsunuz. “ “Cetvel plan” İmar Daire Başkanı’nın Oda yöneticilerini duygusallıkla suçladığını aktaran Candan, “ Keşifte ortamı görüp duygulanmamak mümkün değildi. Kente yeşile karşı duyulan öfkeyi gördük. Ayrıca Yine Daire Başkanı mahkeme heyeti başkanına dönerek, “Çok iyi oldu sayenizde ikinci kez geliyorum AOÇ’ye ” dedi. Bunun üzerine “Siz planları nasıl yapıyorsunuz? “ şeklinde sorduğum soruya ise cevap vermedi. Bu gösteriyor ki AOÇ’deki tüm planlar masa başında çıkarılmış, cetvel planlardır. Bir imar Daire Başkanı’nın bunu söylemesi büyük bir itiraftır. Acilen Ankara’ya karşı yaptıkları bu büyük tahribattan vazgeçmeliler. İnsan duygusu ile yüklü olmayan bu kadrolar, oturdukları yerleri boş yere işgal etmemeliler.” Dedi. Bilirkişi bilmecesi Bilirkişi ücretlerini ödemeyeceklerinin altını çizen Candan: “ Almanya’da gelen teknik hakimler bilirkişi keşfine katıldı. Almanlarla ortak mirasımız olduğunu söyleyebiliriz çünkü yapılan yapılar alman mimarların eserleri. Üç yıldır süren bu davalarda bilirkişi süreçleri yeni tamamlanıyor. Bilirkişilerde bizlerde telafisi mümkün olmayan bir süreçle karşı karşıya kaldığımızı gördük. Alman heyeti de tarihe tanıklık etti. AOÇ ile ilgili açılan davada Danıştay bizden 25 bin lira bilirkişi ücreti istiyor. Bir memur ya da işçi 25 yıl çalışsa alacağı karşılık ancak 25 bin lira olur. Aynı büyüklükte alanın bilirkişi keşfine 3 bin lira ödedik. Nasıl bilirkişi rakamlarını belirlediklerini kamuoyuna açıklasınlar. 25 bin lira gibi bir rakamı ödemeyeceğiz. Bu rakamı reddediyoruz. Bize AOÇ’ye dava açmayın demek istiyorlar. 25 bin lira ödeyecek gücümüz yok ama bu mücadeleyi yürütecek yüreğimiz var. AOÇ için verdiğimiz mücadelenin parasal karşılığı yoktur. Mücadelemiz devam edecektir. ” Şeklinde konuştu. “Şaşırtıcı bir keşif” Peyzaj Mimarları Odası Genel Sekreteri Redife Kolçak, keşif için garip bir keşifti nitelendirmesinde bulundu. Kolçak: “Keşif garipti, şaşırtıcıydı. Yirmi yıldır kentin planlarını yapan imar ve şehircilik Daire Başkanı plan yapımındaki müdahalelerden “o bakanlık şunu yapın dedi, bu bakanlık şunu yapın dedi” cümleleriyle bahsetti. AOÇ Genel müdürü ise AOÇ çalışanlarının maaşlarının, AOÇ’nin kiraladığı yerlerden elde edildiğini söyledi. AOÇ mülküne sahip genel müdürlüklerden ise bir temsilci dahi keşifte yoktu. İmar daire Başkanı yapılaşmaya açılmadığını söyledi. Başbakanlık binasına verdikleri alanı sorduk. Böyle basit gerekçelerle planı savunmaya kalktılar. Yapılan bilirkişi keşfi AOÇ’deki tarafların kesinlikle güvenilmez olduğunu ortaya koymuştur. Ankara kentinin deşarj noktalarını ben yaptım oldu mantığıyla mahvettiler artık kentin büyük Afet riski var. Meslek Odaları olarak yedi yıldır takip ettiğimiz süreçte çok şaşkınız.” Dedi. Kolçak AOÇ’de sökülen ağaçlar yerine İtalya’dan ağaç getirilmesine de karşı çıkarak, “ İtalya’nın fidanlık anlamında sicili bozuktur. Ve getirtilecek ağaçlar 30-35 yaşında bu yaşlardaki ağaçların adaptasyonu risklidir. Adaptasyonu da çok zordur.” Şeklinde konuştu. Ziraat Mühendisleri Genel Başkanı Turhan Tuncer ise AOÇ’de kesilen ağaçlara tepkiliydi. Tuncer dikilecek ağaçlarda hastalık olabileceğine dikkat çekerek; “ AOÇ’de ağaçlar kesiliyor yerine ağaç dikileceği söyleniyor. Daha öncede Ankara’da dikmek üzere satın alınan ağaçlardan örnekler aldık, köklerinde hastalık çıktı. Dikilen ağaçların %1’i tuttu diğerlerinin hepsi kurudu. Türkiye’de bir üretim mekanizması var, kendi üreticimizi bırakarak İtalya’dan ağaç getirmenin hiçbir anlamı yok. Son on yılda, Türkiye’de Konya’nın yüzölçümü kadar tarım toprağı katledildi. AOÇ Çiftlik olmaktan çıkmış ve hukuk çok geç ilerliyor, her şey yok oluyor. Bir yıl sonra davayı kazansak bile yapılanlar bitmiş oluyor. Geriye dönüş mümkün olmuyor. Odalar olarak hukukla ilgili endişelerimiz var. Bilirkişi ücretleri de bazı davalarda anormal rakamlara çekildi. Sonuçta bizler ticari kurumlar değiliz. İlk kez bu kadar yüksek bir rakam karşımızda. Bizi dava açmamaya yönlendiriyorlar.” Dedi. Mimarlar Odası Ankara Şubesi geçtiğimiz hafta AOÇ kaynaklı arazinin TOKİ tarafından ABD’ye satıldığını söylemişti. Son olarak söz alan Ali Hakkan, “ TOKİ başkanı AOÇ arazisinin ABD’ye satışını önce yalanladı sonra protokol yok dedi. Çıkıp açıklasınlar , açıklamazlarsa biz önümüzdeki hafta belgelerle açıklayacağız” ifadelerini kullandı. Toplam Görüntülenme : 24625 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|