Ana SayfaHakkımızdaHaberlerBasınAOÇ ve HukukBaşkent DayanışmasıKaçak SarayAnka ParkMarmara KöşküAOÇ ABD Çiftliği OlmayacakSergilerArşiv / BelgelerProje Fikir 9AOÇ Davaları Haritası
Mimarlar Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu

Mimarlar Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu

Mimarlardan Gökçek’e “Hesap vermeden gitmek yok”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Başkent'e telafisi imkansız zararlar veren ve istifa eden eski Ankara Büyükşehir Başkanı Melih Gökçek'in peşini bırakmıyor.  Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Gökçek'in 23.5 yıldır Ankara'ya verdiği zararı anlatan hasar tespit raporunun özetini içeren bir dosya ile Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na Gökçek hakkında suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusuna sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve milletvekilleri de destek verdi.

Mimarlar daha önce hakkında soruşturma izni verilmeyen Gökçek'in görevi kötüye kullanma, Başkent’e karşı suç, Anayasa’nın 3 maddesine aykırı işlem suçları ve Atatürk aleyhine işlenen suçlar nedeniyle yargılanmasını istedi.

 Suç duyurusuna Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Muteber Osmanpaşaoğlu, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka, sivil toplum kuruluşu temsilcileri katıldı.

Suç duyurusu öncesi basın açıklaması yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Gökçek’e “Bu suç duyurusu Gökçek’in  23,5 yıllık Ankara tahribatı bilançosunun özetidir. Hesap vermeden peşini bırakmayacağız” diyerek seslendi.

Başkent’e çok büyük zararlar verdi

Candan, şunları kaydetti:

 “Mimarlar Odası Ankara Şubesi olarak 28 ekim saat 14:00’te istifa eden 23,5 yıl boyunca Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni ‘yöneten’ Melih Gökçek hakkında suç duyurusu için buradayız. Bu suç duyurusunun çok özgün bir süreci var. 23,5 yıl boyunca yaptığı bütün plan değişikliklerini parsel parsel takip edip hem hukuksal sürece taşıdık. Gökçek hakkında 35 kez suç duyurusunda bulunduk.  Bu suç duyurularının hiçbiri işleme alınmadı. Şu anda 600’a yakın davamız devam ediyor. Onun uygulamalarından ve Ankara’ya yatığı tahribatlardan kaynaklı 600’a yakın davamız delil görevi görüyor.  AOÇ alanlarına ilişkin AİHM’e başvurduğumuz davalarımız var. Yönetim kurulu üyelerimize yönelik hakaret suçlamaları üzerine AYM’nin işlem yapmamasından kaynaklı AİHM’e gittiğimiz davalarımız var. Yani bu 600 dava ile aslında epeyce uzun bir hukuksal sürecimiz devam ediyor. Bugünkü suç duyurusunun anlamı ise 23,5 yıl boyunca Türkiye Cumhuriyet’in Başkent’i Ankara’ya yönelik Başkent’e karşı işlediği suçlar üzerinden bir suç duyurusunda bulunuyoruz. Ankara Türkiye Cumhuriyeti’ni temsil eden Anayasa’nın değişmez dört maddesi arasında yerinin değişmesi teklif edilemeyecek tek kenttir. ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dır’ ifadesiyle yer alır.  Ankara’nın Cumhuriyet dönemindeki planlaması modern kentsel planlama ölçeğinde şekillenişi, o dönemde yapılan yapılar Cumhuriyet ideolojisini simgeleyen ve Atatürk’ün öncülüğünde gerçekleşmiş yapılardır. Burası diğer iller gibi değerlendirilemez. Diğer illerde de tahribatlar vardır. Ancak Ankara’daki tahribatlar Türkiye Cumhuriyeti devletine yapılmış tahribatlardır.  Ankara’daki tahribatlar Başkent’e yapılmış tahribatlardır, 80 milyona karşı yapılmış tahribatlardır. Çünkü Ankara bu ülkenin temsil, simge mekanıdır, Atatürk’ün kentsel mekânsal hatırasıdır. Bu kapsamda hazırladığımız hasar tespit raporunun tamamı önümüzdeki hafta yayın olarak herkesin elinde olacak.  Hasar tespit raporumuzun özetinin olduğu bir dilekçeyle,  Gökçek hakkında görevi kötüye kullanmak, anayasanın üçüncü maddesini ihlal etmek, Ankara’nın Başkent özelliğini ihlal etmek ve tahribatlar yapmak, Atatürk aleyhine suçlar işlemek hakkında kanun maddelerine göre suç duyurusunda bulunuyoruz.” 

Atatürk’ün bize emanet ettiği kentsel mekansal hatıralara hakaret etmiştir

 Candan, Ankara’nın şekillenişinde Atatürk’ün izlerinin olduğunu belirterek,  Gökçek’in Ankara’ya verdiği zararları  ise şöyle sıraladı:

 “Yıkılan üzerinde gülerek fotoğraf çektirdiği İller Bankası’nın bizzat Atatürk’ün emriyle kurulduğunu biliyoruz. Marmara Köşkü’nü Atatürk’ün bütün mekânsal hatıralarının ifadesi olan toplumla buluşmasının kamusal ve kentsel hafızası olarak değerlendiriyoruz. Baraj Gazinosu, Kumrular İkamet Sitesi, Etibank binasın yıkıldı.  Atatürk Bulvarı üzerinde cephe değişikliklerinin yapıldı. Bu kentin aynı zamanda kültür ve sanat başkenti olması konusunda çok önemli görüşleri olan Mustafa Kemal Atatürk’ün bütün bu süreçlerine karşı, sanatın içine tüküren ve sanatı yok eden bir yaklaşım sergiledi. Heykel sanatını ortadan kaldırmaya çalıştı. Heykelleri tahrip etti ki bu tahripler arasında, Ulus’taki Zafer Anıtı, Zafer Parkı’ndaki Atatürk Anıtı da bulunmaktadır. Henüz bakımı ve ciddi onarımları yapılmamıştır. En büyük suçu ise AOÇ’dir.  Atatürk’ün şartlı bağışına rağmen, ülkemizin ve Ankara’nın bütün kaynaklarını kendi hayalleri için harcadı. Çin’den 2 milyarı aşan oyuncaklar getirdi.  8,5 milyon dinozor maketleri getirdi. Altyapı ve ulaşım tıkanmış durumda. Ankara’da 1000 kişiye düşen araç sayısı 234. Bu Türkiye’de birinci sırada olduğumuzu gösteriyor. Bunu kaldıracak altyapımız yok. Metro, hafif raylı sistemlerin hiçbiri uygulanmadığı için Ulaştırma Bakanlığı tarafından elinden alındı. Böyle baktığımızda ulaşım, kanalizasyon altyapısı bitmişken, Ankara’nın ekonomisine büyük bir zarar verdi. 2 milyarı aşan bütçesiyle Ankapark’ı Atatürk’ün şartlı bağışına rağmen yaptı. AOÇ’deki Kaçak Saray’ın Büyükşehir Belediyesi tarafından yapıldığını gördük. Fidan yetiştirmesi de görevleri arasından bulunan AOÇ’yi talan ederek tarımsal ve simgesel rolünü ortadan kaldırarak yurtdışından ağaç ithal ettiğini biliyoruz. Dolayısıyla saymakla bitmeyecek bir 23.5 yıl boyunca Atatürk’ün bize emanet ettiği hatıralara hakaret etmiştir, yıkmıştır. İtibarsızlaştırmaya çalıştırmıştır ki bunu Anıtkabir örneğinde gördük . Atatürk’ün bize emaneti olan başkentin geleceğini alt üst etmiştir. Kenti geleceksizleştirmiştir. Kapılarıyla ne idüğü belirsiz saat kuleleriyle gelecek kuşakların yaratıcılık hakkını da engellemiştir. Bu suç duyurumuz onun 23,5 yıllık bilançosunun suç duyurusudur.”

Gökçek’in mal varlığı açıklansın…

Candan, Gökçek’in belediye başkanlığına geldiği tarihteki mal varlığını ve istifa ettiği tarihteki mal varlığını da kamuoyuna açıklamasını istedi.

Hakkımızı helal etmiyoruz, adalet cezasını vermeli

Mimarlar Odası Ankara Şube Sekreteri Namık Kemal Kaya, ise, “Melih Gökçek kendi açıklamasında hakkını Ankaralılar’a helal ettiğini söylemiş. Ankara’ya verdiği tahribattan ötürü hakkını helal ediyor ama biz asla hakkımızı helal etmiyoruz. Mahkeme karşısına çıkartana kadar mücadelemize devam edeceğiz. Ankara’ya karşı işlediği suçlar çok büyük suçlardır.. Bu önümüzdeki süreçte halk çok daha iyi anlayacaktır. Adalet mutlaka onun cezasını vermeli” diye konuştu.

Ensendeyiz, suçlarından arınamazsın

 Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka ise, Ankaralılar’ın hakkını bu kadar içtenlikle savunduğu için Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan’a teşekkür ederek,  kendisinin de Gökçek’le karşı karşıya gelindiğini belirtti.

 Nazlıaka, “Gökçek hakkında İç İşleri Bakanlığı’nın koruma zırhı nedeniyle takipsizlik kararıyla sonuçlanmıştır.  Ankaralıların hakkını savunmak için dava açacağız. Emir demiri kessin diye değil yargı hak ettiği cezayı versin diye buradayız. Ankara’ya geri dönülmez, telafisi olmaz zararlar vermiştir Ankaralılar’ın hakkını gasp etmiştir. Ey Melih Gökçek ensendeyiz, peşini bırakmayacağız. İstifa ederek suçlarından arınamazsın. Yok öyle yağma” dedi.


Toplam Görüntülenme : 29317
Kategori Haberleri

Cumhurbaşkanı Kaçak Saray tazminat davasını kaybetti
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan hakkında, Kaçak Saray maliyet açıklamasından kaynaklı açtığı Cumhurbaşkanı’na Hakaret Manevi Tazminat Davası sonuçlandı.
13 Temmuz 2016
Kaçak Saray rehberi hukuksuzluğun rehberidir
Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, Kaçak Saray'ın tanıtımına ilişkin olarak Cumhurbaşkanlığı tarafindan hazırlanan rehberin hukuksuzluğun rehberi olduğunu söyledi.
06 Temmuz 2016
Karanlıkta aydınlık olunmalı
Cumhuriyetin özgürlükçü  değerlerinin kurucu mekanları AOÇ ve Saraçoğlu Mahallesi’ni kültürel peyzaj bağlamında değerlendiren ve mücadele yöntemlerini anlatan Mimarlar odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş  Candan, “Karanlıkta aydınlık olunmalı. Bize emanet edileni korumak hepimizin görevi, mücadele çocuk büyütmeye benzer. Fikri takip büyük önem taşıyor. Kaçak Saray oturanına huzur vermiyor” dedi.
25 Mayıs 2016
AOÇ’de Torba yasada
TBMM’de torba yasa kapsamında kanun teklifleri tartışmaları devam ederken, 5659 sayılı Atatürk Orman Çiftliği kanununda da değişiklik teklifine Mimarlardan sert tepki.
29 Mart 2016

<<< <
16 17 18 19 20 21 22 23 24 25
> >>>

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!