Ana SayfaHakkımızdaHaberlerBasınAOÇ ve HukukBaşkent DayanışmasıKaçak SarayAnka ParkMarmara KöşküAOÇ ABD Çiftliği OlmayacakSergilerArşiv / BelgelerProje Fikir 9AOÇ Davaları Haritası
Şehir hastaneleri ODTÜ ve AOÇ’yi katledecek

Şehir hastaneleri ODTÜ ve AOÇ’yi katledecek

 TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi ve Ankara Tabip Odası, şehir hastanelerini ve ODTÜ yolunu düzenlediği basın toplantında masaya yatırdı. Meslek odaları ODTÜ’de yapılan ağaç katliamını ve rektörün tavrını kınarken,  sorunun ODTÜ yolundan ibaret olmadığını, kaynaklarımızın uluslararası sermayeye peşkeş çekildiğini vurguladı. Şehir hastaneleriyle birlikte AOÇ’nin de talan edileceğini belirten meslek odaları, Ankara’da altyapının ve ulaşım sisteminin çökeceğini belirtti.

Toplantıya Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,  Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut ve CHP Ankara Milletvekili Necati Yılmaz katıldı.

Şehir hastaneleri habis bir ur gibi yayılarak çevresini tahrip ediyor

 Toplantıda Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan,  şehir hastanelerine, ODTÜ Yolu’na ve AOÇ bağlantı yollarına ilişkin bilgi vererek, şunları söyledi:

 “Günlerdir kamuoyunda tartıştığımız ODTÜ’deki ağaç katliamı ve açılan yol, Bilkent Şehir Hastanesi’nin bir sonucu. Dünyanın neresinde görülmüş, önce anlamsız bir yerde hastane yap sonrada açılacağı zaman yolu olmadığın anla ve yol açmak için ODTÜ’nün ağaçlarını katlet. Bu akıl dışı bir uygulamadır. Yabancı sermayeye imtiyazlarla verilen bu şehir hastaneleri, Ankara’da sadece ODTÜ tahribatı ile kalmayacak, Atatürk Orman Çiftliği’ni, Çayyolunu, Eskişehir Yolunu, Ankara’nın altyapısını ulaşımı kanalizasyonunda katledecek. Konya yoluna paralel bir yol daha planlanacak. AOÇ yolları talan noktaları olacak. Eymir Gölü’nü parçalayacak, yapılaşma tehditi yaratacak başka bir yol planı var. Bunların hepsini yargıya taşıdık. Karşımızda sadece bir ODTÜ yolu sorunu değil, Ankara’nın ulaşım planları açısından Ankara’yı kitleyecek bir sorunla da karşı karşıyayız. Ankara içinden çıkılmaz bir noktaya gelecek. Şehir hastaneleri bir rant projesi, uluslararası sermayede bu işin içinde. ‘Ne kadar yol varsa açalım etrafını da talan edelim’ noktasına getirmiş durumdalar. Şehir hastaneleri habis bir ur gibi yayılarak çevresini tahrip ediyor.”

 O ağaçları nereye nakletti yerlerini göstersin ?

Candan, şöyle devam etti:

“ Şehir hastanelerinin ur gibi nereden metastaz vereceğini bilemeyiz. Kentin bütün bünyesini kaplayacak kanser vakası ile karşı karşıyayız. Yüzde 70 doluluk oranı vererek aslında hepimizi hasta edeceklerini söylüyorlar. Dolayısıyla bütün bu süreçleri ve rantı görünce de hasta olmamak mümkün değil.  Şehir hastaneleriyle 25 yıllık imtiyazla bütün kaynaklarımızın uluslararası sermayeye peşkeş çekileceği çok açık. ODTÜ’de açılan yol, İncek ve Kızılcaşar bölgesine bağlanarak Gölbaşı’na doğru ulaşım sağlıyor. Yani ODTÜ yolu  şehir hastanesine ulaşım sorununu çözmeyecek ranta doğru giden yol bir olacak.”

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in 4 bin ağacı naklettiği sözlerinin de doğruluk payı taşımadığını ifade eden Candan, “ Ne bir gecede 4 bin ağacı çıkartacak ekipmanı ne de taşıyacak ekipmanı var. Bize ağaçları nereye naklettiğini göstersin, Ağaçlar nereye dikilmiş göstersin,  Kaç tane ekipmanla bu işi gerçekleştirmiş? Bu konuyla ilgili bir suç duyurusu hazırlığı içindeyiz” dedi.

Kent bütçesi hesapsızca harcanıyor

Candan, şunları kaydetti:

“Şehir hastanesi kentin kimyasını bozacak kılcal damarlarını patlatacak, Ankara’yı kitleyecek. Özellikle Ankara’da Bilkent ve Etlik Şehir Hastaneleriyle plansız bir şekilde yolu olmayan bir planlama süreci sonunda, yer seçimi yapılan hastanenin yolsuzluğuna yol yapmak için ODTÜ’de binlerce ağacı kestiler. 38 metre yol yapacağız dediler ama heyet tarafından yapılan tespitlerde 120 metreye kadar ODTÜ arazisinin katledildiği görülüyor. Bu sürecin arkasında şehir hastaneleri var. Şehir hastaneleri neoliberal politikaların sağlık alanındaki uygulamalarıdır, bu açılan yolda, neoliberalizmle siyasal İslam’ın birlikte seyahat ettiği yol olacaktır. Bilkent Şehir Hastanesi 1,5 milyon metrekare alana yapıldı, 3 bin 600 yataklı. Ama bu hastaneye saatte 30 bin- 40 bin kişinin taşınması gerekiyor. Bu taşımayı yapacak ulaşım altyapısı hiçbir şekilde yok. Bu yolda onun çaresi olmayacak. Monoray öneriyorlar, monorayda olmayacak. Önemli bir ekonomik yatırım olarak ifade edilen şehir hastaneleri bizim vergilerimizden finanse ediliyor. Kent bütçesinin hesapsız bir şekilde harcanmasıyla karşı karşıyayız. Bugün ODTÜ arazisini talan etti. Yine diğer yol planları ile birlikte 50 metrelik iki yolda AOÇ’den geçecek. Bir tanesi bu yolun devamı olacak. Katlı kavşaklar yapılacak sonrasında ODTÜ’den tünel yol planlanıyor. Giriş ve çıkışları aç kapa yapılacak diyerek anlaştık deniyor ama bunlardan hiçbirisinin gerçek olmayacağını yaşayarak göreceğiz. Karşınızdaki yapının sicilinin düzgün olmadığını çok fazla uygulamadan biliyoruz. İller Bankası’nı yıktı molozunun üzerinde fotoğraf çektirdi. Ağaçları kesti 4,5 kilometreyi nasıl bir günde yaptık dedi. Yine bayram gününde Malazgirt Bulvarı’nı açmak için binlerce ağacı katleden, AOÇ’yi talan eden yollarla birlikte parçalayan bir zihniyetle karşı karşıyayız. Konunun şehir hastaneleri üzerinden yoğunlaşması gerektiğini düşünüyorum. “

Candan, ODTÜ rektörünün anlaştık demesinin de ODTÜ’nün geçmişine ve geleceğine ihanet olduğunu belirterek, “ODTÜ rektörü bütün teamüllere aykırı bir şekilde ikinci sıradan atanmıştır”  dedi.

Yıllık maliyeti 346 milyon, 25 yılda katlanarak artacak

Ankara Tabip Odası Başkanı Vedat Bulut şehir hastanelerine ilişkin bilgi vererek konunun vehametini şöyle anlattı:

“Uluslararası ölçeklerde yatak başına düşen metrekare miktarı optimum 180 metrekare olmasına rağmen, Bilkent ve Etlik Şehir hastanelerinde 390 metrekare inşaat alanı var. Bu aslında inşaat sektörüne para transferine ilişkin bir proje. Bununla da yetinilmiyor hastane finansmanı açısından optimum işletme maliyetleri de uygun değildir. 3 bin 600 yataklı hastane, 25 yıllığına yüzde 70 doluluk oranı söz verilerek planlandı. Nasıl ki geçmediğiniz Osmangazi Köprüsü’ne vergilerinizle para ödüyorsanız şehir hastaneleri için böyle yatmayan hastanız için para yatırılacak. Yıllık maliyeti 2011 için belirlenen rakama göre 346 milyon dolardı, rakam revize edildi denilerek 25 yıl boyunca devam ediliyor. Toplam olarak 23.6 milyar dolar bu hastanenin işletmesine para aktarılacak. Bu hastaneler konsorsiyumlar tarafından işletiliyor. Üçlü konsorsiyum birincisi inşaatı yapan müteahhit firma, ikincisi sağlık hizmetlerini gören firma, yardımcı destek hizmetleri ve kafeterya hizmetlerini yapan firmalar. Bu üç sektöründe bürokratlarla ve siyasilerle bağlantılarını biliyoruz. Yurtdışında ortakları olduğunu da biliyoruz.  Bu sistemde halkın cebinden para çıkacaktır. Çünkü bu hastaneler şeffaf olmayan sözleşmelerle yapıldı. Sayıştay denetiminden kaçırıldı. 500 metre mesafede herhangi bir alışveriş merkezi veya halkın faydalanacağı bir lokanta olmayacak sistemde. Bu nedenle hastanenin kafeterya hizmetlerini ve yardımcı destek hizmetlerini işletenler vatandaşlarımızdan yüksek miktarda taleplerde bulunabilir”

 Şehir hastaneleri daha büyük tahribatlara yol açacak

 Bölgenin altyapısının yeterli olmadığını geçtiğimiz yıllarda Atatürk Hastanesi’ni kanalizasyon sularının bastığını anımsatarak anlatan Bulut, şöyle devam etti:

“Atatürk Hastanesi o bölgeye yapıldığında Bilkent nüfusunun bu kadar yükseleceği düşünülmemişti ve orayı kanalizasyon basmıştı. Bodrum eksi birinci kattaki cihazların elektriğini kesmek zorunda kaldıkları için o dönemde bir hasta kaybedildi. Bu bir skandaldır. Bu skandallar bu hastanelerde de devam edecek. Zaten artmış altyapı yükü daha da artacaktır. Hem trafiğe hem altyapıya yük getirecektir. Bu hastanelerle birlikte ek bir trafik yığılması yaşanacak ve ambulans transportlarının yapılması mümkün olmayacak. Helikopter ambulansların da ek bir maliyeti olacaktır. Türkiye’de çok iyi bir işletmecilik modeli değildir. Altyapıyı yapmadan üstüne kışkırtılmış talep yaratarak diğer rant şebekelerini harekete getirmek için düzenlenmiş bir mekanizma. Sadece ODTÜ değil, AOÇ arazileri de bağlantı yollarıyla etkilenecek. Pek çok ağaç katledilecek zaten ODTÜ ormanları Ankara’nın nefes alabildiği ender alanlardan biridir. Şehir hastanelerinin zaten bu rakamlarla bu yatak sayısıyla yapılmasına karşıydık. Bu işin görünmeyen yüzü, iceberg gibi Ankara’ya çok daha farklı tahribatlar hasarlar yaşatacak.”

 Temel sorun Gökçek’in yönetim sorunudur

 Meslek odalarına destek vermek için geldiğini ifade eden CHP  Ankara Milletvekili Necati Yılmaz ise tepkisini şöyle dile getirdi:

“25 yıldır Ankara’yı yöneten Gökçek’in ve AKP’nin yönetim anlayışı hukuksuzdur, ganimetcidir, talancıdır, kaynakları kullanmada müsrif, katılıma kapalı, tekçi, keyfi ve diktatoryaldir. Bu sıfatların tamamı Gökçek’i tanıtacak kavramlardır. Sorunları çözmek gidermek yerine daha büyük sorunlar yaşatmaktadır. ODTÜ’ye yol değil, yapılan yolsuzluklara yol açılıyor. ODTÜ ormanı bağlantı yolları ile yok edilecek gibi duruyor”

Şehir hastanelerini parti meclisinde masaya yatırdıklarını belirten Yılmaz, buna ilişkin hazırlanan bir raporunda kamuoyuna açıklanacağı bilgisini verdi.

Yılmaz, “ODTÜ ormanını yok eden sürecin ilk adımları, Eskişehir Yolu’nda yapılan emsal artışları ve verilen yapı yoğunluğudur. Şehir hastanesi de bunun bir diğer ayağı olmuştur. Dolayısıyla orada çıkan tabloya ve aksta yapı yoğunluğunun artırılmasına katkı veren tüm yöneticiler suçludur. En basit örneği demir kafes meselesidir. Yıkılan ucubenin sonrasında daha büyük bir devasa ucubeyle karşı karşıyayız. Temel sorun Gökçek’in yönetim sorunudur.  2019’da bu temel sorundan kurtulmak için Ankara’ya sahip çıkmalıyız” dedi.


Toplam Görüntülenme : 22562
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!