Ana Sayfa | Hakkımızda | Haberler | Basın | AOÇ ve Hukuk | Başkent Dayanışması | Kaçak Saray | Anka Park | Marmara Köşkü | AOÇ ABD Çiftliği Olmayacak | Sergiler | Arşiv / Belgeler | Proje Fikir 9 | AOÇ Davaları Haritası |
Atatürk Orman Çiftliği’nde Ak Saray
ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİNDE AK SARAY… Atatürk Orman Çiftliği 05 Mayıs 1925 de Mustafa Kemal Atatürk ‘ün kendi parası ile satın alarak Cumhuriyetle birlikte büyüttüğü ve yeşerttiği ve 11 Haziran1937 de hazineye bağışladığı ülkemizin en önemli yeşil alanıdır.
Atatürk’ ün ölümünden sonraki yıllarda ve özellikle 1950’li yılların ortalarından itibaren bu alanda kamu kurumlarına arazi satışları/tahsisleri başlatılmış ve bu önemli alandaki ilk yağmada da böylece başlatılmıştır. Bu olumsuz durum 1992 yılına kadar süre gelmiş ve 2 Haziran 1992 tarihinde Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu kararı ile AOÇ Doğal ve Tarihi Sit alanı ilan edilmiş ve 1998 yılında yine aynı kurul kararı ile 1. Derece SİT alanı olarak tescil edilmiştir. 8 Temmuz 2006 tarihinde AOÇ nin kuruluş kanununda yapılan değişiklik ile birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesine Koruma (ma!) Amaçlı İmar Planı yapma yetkisi verilmesi ile bu alanda yapılaşma dahil her şeyin önü açılmış olup TMMOB Mimarlar Odası, Ziraat Mühendisleri Odası ve Peyzaj Mimarları Odaları tarafından Büyükşehir Belediyesinin hazırladığı planlara davalar açılmış ve 2010 yılında bu planlar mahkeme kararları ile iptal edilmiştir. Ancak bu süreçten ders çıkartmayan Büyükşehir Belediyesi 2010 yılında bu kez yol ve kavşak düzenlemelerini de içeren Nazım İmar Planı hazırlamış ve yine TMMOB ye bağlı odalar tarafından hukuki yollara başvurulmuştur. Açılan davalar devam ederken Ankara Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 10.08.2011 tarihli ve 6281 sayılı kararı ile Orman Genel Müdürlüğü Gazi Tesislerinin 1. Derece Doğal ve Tarihi Sit Alanı şerhi kaldırılmış ve sadece 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmiştir. Bu süreçteki en acımasız karar ise Atatürk Orman Çiftliğindeki 7 hektarlık alanın 1. Derece Doğal Sit Alanı özellikleri taşımadığı, bölgedeki bitki dokusunun insan eliyle oluşturulan yapay bir çevre olarak geliştirildiği gerekçeleriyle 1. Derece Doğal Sit şerhinin kaldırılarak sadece 3. Derece Doğal Sit Alanı olarak tescil edilmesi kararıdır. Bu karar ile birlikte artık Atatürk Orman Çiftliğinde her türlü yapılaşmamın önü açılmış ve hukuk tanımayan yöneticiler hukuki süreci beklemeden büyük bir iştahla yol-kavşak düzenlemelerine başlamışlardır. Bu kararın hemen sonrasında 28 Şubat 2012 tarihinde Orman Genel Müdürlüğü Gazi Tesisleri alanının “Başbakanlık Hizmet Binası” yapılmak üzere TOKİ’ye devredilmesine ilişkin protokolün Başbakanlık, Orman Genel Müdürlüğü ve TOKİ arasında imzalanması ve alanın Bakanlar Kurulu kararı ile Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı ilan edilmesinin uzun soluklu bu süreçte yapılan tüm hamlelerin Atatürk Orman Çiftliğinde son dönemde çokça tartışılan Başkanlık Sarayı yapma çabaları olduğunun somut bir göstergesidir. Bu mücadele sürdürülürken sanki başka bir yer yokmuş gibi Başbakanlık binası için hızlıca inşaata başlanmış ve şantiyeye dönen alanda binlerce ağaç kesilerek bu proje uğruna feda edilmiştir. Atatürk Orman Çiftliği artık haksız bir yalnızlığa ve giderek karanlığa gömülen kaderine terk edilmiş bir konuma getirilmiş durumdadır. AOÇ, bir kültürel mirastır ve yalnız Ankaralıların değil, tüm Türkiye’nin kültürel mirasıdır. Bu eşsiz alana sahip çıkmak, toplumun dinlence, eğlence ve kültürel gereksinimini karşılamak üzere bütünüyle yeniden planlanmasını sağlamak gerekir. Bu plan kentin uzun vadeli ana gelişim planı ile uyumlu olması beklenir. Benzeri geniş yeşil alanların nasıl değerlendirildiğine dair örnekler, dünyanın çeşitli kentlerinden verilebilir. Nüfusu çok daha fazla olan devasa kentlerde bile, New York’ta, Berlin’de, Londra’da bu örnekleri görmek mümkündür. Toplam Görüntülenme : 20908 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|