Ana Sayfa | Hakkımızda | Haberler | Basın | AOÇ ve Hukuk | Başkent Dayanışması | Kaçak Saray | Anka Park | Marmara Köşkü | AOÇ ABD Çiftliği Olmayacak | Sergiler | Arşiv / Belgeler | Proje Fikir 9 | AOÇ Davaları Haritası |
Bilirkişiler: Medipol’e tahsis edilen alan AOÇ alanıdır, yapılaşmaya konu değildir
Bilirkişiler: Medipol'e tahsis edilen alan AOÇ alanıdır, yapılaşmaya konu değildir Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin verdiği AOÇ mücadelesi yargı nezdinde de karşılığını buluyor. Atatürk Orman Çiftliği, Erler Medipol Üniversite Alanının İmar Uygulama davasında bilirkişi raporu yayınlandı. Ankara 7. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na sunulan raporda, Medipol’e tahsis edilen 555 bin metrekarelik alanın AOÇ alanı olduğuna dikkat çekilerek, “Ankara ili Etimesgut İlçesi, Erler Mahallesi 648,649,668,2795 ve 2796 sayılı parseller ile bir kısım tescil harici alanlara ilişkin 1/1000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar planı ve uygulama imar planına istinaden gerçekleşen imar uygulaması incelenmiş olup, plan değişikliği ile tanımlanan ‘Özel Üniversite’ kullanımı açık yeşil alan kullanım kararından farklıdır. Değişiklik neticesinde 1. Derece Doğal SİT alanının bir parçası iken yapılaşmaya konu değildir. Yapılan derece değişikliği ile birlikte alan “Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alan” statüsüne geçirilmiş ve alan “özel üniversite alanı” olarak yerleşime açılarak planlanmıştır. Özel üniversite alanı kullanım kararı da AOÇ alanı Koruma Amaçlı İmar Planı hükümlerine aykırıdır. Dolayısıyla, dava konusu plan değişikliği ile getirilen kullanım kararı üst ölçek plan hükümlerine aykırı olduğu” ifadelerine yer verildi. Telafisi imkansız zararlar verilmeden söz konusu imar uygulaması iptal edilmelidir Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Bilirkişiler, alanın AOÇ olduğunu inkar edenlere gereken cevabı vermiştir. Medipol'ün kurucu vakfı TEBA'ya irtifa hakkı verilen alan, TEBA vakfına tahsis edilen alan 1. Derece Doğa ve tarihi Sit alanı olarak Atatürk Orman Çiftliği arazisidir. Zırhlı Birlikler Eğitim ve Tümen Komutanlığı tasarrufunda, ağaçlandırılarak hatıra ormanı haline getirilmiştir. Tamamen TEBA vakfına tahsis edilmesi amacıyla AOÇ alanları içerisinde olan 555 bin metrekare alan, adım adım kopartılarak, kamusal kullanımdan ticari kullanıma geçirilmiş özelleştirilmiştir. Bu uygulama bütünü bozan AOÇ'nin kuruluş ilkelerine aykırı kişiye özel , parçacıl bir işlemdir. AOÇ alanları özelleştirilemez. Mahkeme bilirkişi raporunu esas alarak, telafisi imkansız zararlar verilmeden söz konusu imar uygulamasını iptal etmelidir” diye konuştu. Kamusal alan tahsis ve dava konusu plan kararı ile özelleştirilerek yerleşime açılmıştır Candan, bilirkişi raporunda yer alan “Dava konusu alana özgü 1/25000 ölçekli Nazım İmar Planı hazırlanmamış olması nedeniyle mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği 6. Madde 2. Fıkrası gereği Ölçekler arası kademeli birliktelik ilkesine uygun olmadığı, dava konusu plan değişikliği kararı ile ağaçlandırma alanı kullanım kararı kaldırılmış ancak bu kullanım yerine hizmet bölgesi içerisinde eşdeğer bir alan ayrılmamıştır. Kamusal alan tahsis ve dava konusu plan kararı ile özelleştirilerek yerleşime açılmıştır. Bu açıdan mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin 26. Maddesine uygun olmadığı, Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı” statüsündeki alanların kesin korunacak hassas alanlar veya nitelikli doğal koruma alanları korumaya yönelik olarak bütünlük göstermesi göz önüne alındığına koruma mevzuatının tanımının ötesinde bir yapılaşmaya neden olacağı, 19.07.2012 tarih ve 28358 sayılı RG. yayımlanan Korunan Alanların Tespit, Tescil ve Onayına İlişkin Usul ve Esaslara Dair Yönetmelik 9. Maddesinde belirtildiği gibi Sürdürülebilir Koruma ve Kontrollü Kullanım Alanı yapılaşma koşullarına göre çok yüksek bir ticari alanı tanımlaması nedeniyle planlama esaslarına aykırılık teşkil ettiği, yönetmelik gereği kamu alanlarında kamu yapıları için tanımlanan imar hakkı transferi tüzel kişiliğe sahip vakıf yapıları için geçerli olmaması nedeniyle emsal hakkı transferi imar mevzuatına aykırı olduğu, tahsis amacı eğitim ise, plandaki karşılığı sosyal altyapı alanıdır. Bu alanda eğitim amaçlı olmak üzere her türlü eğitim binaları ile sağlıkla ilgili eğitim araştırma merkezleri yapılabilecektir. Ancak plan notunda yer alan kreş, öğrenci yurdu, anaokulu, hastane, tıp merkezi , konaklama tesisi gibi kullanımlar yönetmelikle tanımlandığı üzere sosyal tesis alanı tanımında kaldığından tahsis amacı gereği planlama alanında yer alamayacağı açıktır. Bu açıdan mekânsal planlar yapım yönetmeliği mekânsal kullanım tanımları ve esasları madde 5 1/l-j-f bendine uygun olmadığı ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliğinin madde 24/9. Fıkrası uygun düzenlenmediği tespit edilmiştir” ifadelere de dikkat çekti” Toplam Görüntülenme : 23991 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|