Ana SayfaHakkımızdaHaberlerBasınAOÇ ve HukukBaşkent DayanışmasıKaçak SarayAnka ParkMarmara KöşküAOÇ ABD Çiftliği OlmayacakSergilerArşiv / BelgelerProje Fikir 9AOÇ Davaları Haritası
Dava açmada Gökçek’e ve Bakanlığa ehliyet şoku
Dava açmada Gökçek'e ve Bakanlığa ehliyet şoku
Yargı mimarların ehliyeti var dedi

Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin kamu yararına aykırı uygulamalarda açtığı davalara ilişkin, odanın dava açma ehliyetinin olmadığına yönelik kararlar, istinaf mahkemelerinden bir bir dönüyor.

Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, Mimarlar Odası Ankara Şubesi'nin Atatürk Orman Çiftliği 1/10000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar plan değişikliği kararının ve 1/1000 ölçekli koruma nazım imar planı ile İmrahor Vadisine ilişkin 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve İmrahor Vadisi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu" kararının iptali istemiyle açtıkları davalardaki ehliyetten red kararlarını bozdu.

AOÇ'nin talanına karşı hukuk yolunu kullanmak bizim vefa borcumuzdur

Konuya ilişkin açıklama yapan Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, bu kararlar yargıda az da olsa hala hukukun, siyasallaşan yargı sistemine karşı direnişin varlığını gösterdiğine dikkat çekti. Candan "Atatürk Orman Çiftliği'nde, Anayasa ihlal edilerek, bu ülkenin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk'ün şartlı bağışı ve vasiyeti ihlal edilerek yapılan her uygulamanın ve her plan değişikliğine karşı hukuk yolunu kullanmak bizim vefa borcumuzdur. Cumhuriyetin mimarları olarak diplomalarımızı, cumhuriyet değerlerini korumak, bilimi ve tekniği halkın hizmetine sunmak için mücadele senedi verdiğimizi defalarca kez ifade ettik. Bir ülkede hukuk yoksa vicdan yoksa, ahlak yoksa, bilim yoksa, adalet mücadelesi hangi görüşten olursa olsun vicdanlı ve ahlaklı insanlarla yükselmek zorundadır. Hakkaniyetin sigortası vicdan ve ahlaktır dedi. Dava açma ehliyetimizi sorgulayanlara verilmiş bu cevap, sistemin sigortalarıdır. Yanlış hesap Bağdat'tan döner. Biz ne olursa kamu yararına aykırı uygulamalara karşı her platformda mücadeleye devam edeceğiz" dedi.

Candan, söz konusu kararlara ilişkin şu bilgileri verdi:

"Çevre Şehircilik Bakanlığı İl Müdürlüğü'nde 31.08.2015 tarihinde Atatürk Orman Çiftliği 1. Derece Doğal ve Tarihi SİT alanı, Fuar, Panayır ve Festival Alanı 1/10000 ölçekli koruma amaçlı nazım imar plan değişikliği ve 1/1000 ölçekli koruma nazım imar planının iptali istemiyle dava açtık. İdare Mahkemesi'nce 'TMMOB Mimarlar Odası'nın kuruluş amaçları dikkate alındığında, sadece mimarlık mesleği ile ilgili konularda dava açabileceği, mimarlık mesleğini ilgilendirmeyen dava konusu imar planı değişikliği ile davacı oda arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin olmadığı' gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermişti. Bu karara karşı istinaf yoluna başvurduk. Başvurumuzu değerlendiren Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, gerek çevre, tarih ve kültürel değerlerin korunması, imar uygulamaları gibi kamu yararını ilgilendiren konularda dava açma ehliyetinin geniş yorumlanması sonucunu doğuran Anayasa'nın 56. Maddesi, devletin şehirlerin özelliklerini ve çevre şartlarını gözeten bir planlama çerçevesinde yerleşme yerleri ile bu yerlerdeki yapılaşmaların, plan, fen, sağlık ve çevre şartlarına uygun teşekkülünü sağlamak amacıyla düzenlenmiş olan 3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki düzenlemeleri 2872 sayılı Çevre Kanunu'na göre canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamın ifade eden çevre ve bu çevrenin korunması gerekse 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Kanunu ile davacı odanın başlıca amaçlarını düzenleyen yukarıda yer verilen yönetmeliklerin ilgili maddeleri, plan ve imar uygulamalarının şehircilik esaslarına ve çevre şartlarına uygun yapılmasının sağlanması için faaliyet gösteren TMMOB Mimarlar Odası'nın dava konusu planlama işlemin 'kamu yararına' uygunluğu yönünden yargı denetimine tabi tutulması amacıyla açtıkları bu davada dava açma ehliyetlerinin bulunduğusonucuna vardı. Mimarlar Odası'nın açtığı davalar nedeniyle faili belli kesimler tarafından yürütülen sistematik saldırılara hukuk cevap verdi. Mimarlar Odası'nın kamu yararına ilişkin dava açma ehliyetleri anayasal güvence altındadır' dedi.

İmrahor Vadisi davasında da ehliyet var dedi.

Candan, İmrahor Vadisi'ne ilişkin kararı ise şöyle değerlendirdi:
"Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi, yine Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi'nin 16.01.2015 günlü, 155 sayılı kararı ile onaylanan Ankara Güneydoğu Oto Çevreyolunun Kuzey kesiminde İmrahor Vadisi ve çevresindeki Çankaya ilçesi Mühye, Karataş ve Mamak ilçesi Yukarı İmrahor Mahalleri'ndeki yaklaşık 650 hektar yüz ölçümündeki muhtelif kadastro parselleri kapsayan İmrahor Vadisi 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı ve İmrahor Vadisi 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı Revizyonu" kararının iptali istemiyle açtık. İdare Mahkemesi diğer davalarımızda olduğu gibi aynı gerekçelerle, 'TMMOB Mimarlar Odası'nın kuruluş amaçları dikkate alındığında sadece mimarlık mesleği ile ilgili konularda dava açabileceği, mimarlık mesleğini ilgilendirmeyen dava konusu plan değişikliği ile davacı oda arasında meşru, kişisel ve güncel bir menfaat ilişkisinin olmadığı' gerekçesiyle davanın ehliyet yönünden reddine karar vermişti. Bu karara karşı da istinaf yoluna başvurduk. Ankara Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi de bu kararı da değerlendirerek, 3194 sayılı İmar Kanunu'ndaki düzenlemeleri 2872 sayılı Çevre Kanunu'na göre canlıların yaşamları boyunca ilişkilerini sürdürdükleri ve karşılıklı olarak etkileşim içinde bulundukları biyolojik, fiziksel, sosyal, ekonomik ve kültürel ortamın ifade eden çevre ve bu çevrenin korunması gerekse 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği Kanunu ile davacı odanın başlıca amaçlarını düzenleyen yukarıda yer verilen yönetmeliklerin ilgili maddeleri, plan ve imar uygulamalarının şehircilik esaslarına ve çevre şartlarına uygun yapılmasının sağlanması için faaliyet gösteren TMMOB Mimarlar Odası'nın dava konusu planlama işlemin 'kamu yararına' uygunluğu yönünden yargı denetimine tabi tutulması amacıyla açtıkları bu davada dava açma ehliyetlerinin bulunduğusonucuna vardı. Açıklanan nedenlerle, davacının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın ehliyet yönünden reddi yolunda Ankara 18. İdare Mahkemesi'nce verilen 22.02.2017 günlü E:2015/2260, K:2017/430 sayılı kararın kaldırılmasına, yeniden karar verilmek üzere dava dosyasının mahkemesine geri gönderilmesine 22.06.2017 tarihinde karar verdi."

Toplam Görüntülenme : 36768
Kategori Haberleri

Yorumlar
Yorum eklenmemiş.
Yorum için giriş yapınız!
 
yükleniyor