Ana Sayfa | Hakkımızda | Haberler | Basın | AOÇ ve Hukuk | Başkent Dayanışması | Kaçak Saray | Anka Park | Marmara Köşkü | AOÇ ABD Çiftliği Olmayacak | Sergiler | Arşiv / Belgeler | Proje Fikir 9 | AOÇ Davaları Haritası |
AOÇ için beş dilde mektup
AOÇ için beş dilde mektup Mimarlar Odası Ankara Şube yöneticileri AOÇ için beş farklı dilde mektup yazacaklarını ve devlet başkanlarına ve Başbakanlık binasında resepsiyona katılacak tüm kurumlara ileteceklerini açıkladı. AOÇ’de yapılan Başbakanlık Hizmet Binası’nın Cumhurbaşkanlığı binası olarak kullanılması tartışma konusu oldu. Mimarlar Odası Ankara Şubesi bugün yaptığı basın toplantısıyla AOÇ için dünyanın dört bir yanına mektup göndereceğini açıkladı. Mektup AOÇ binasında yapılacak kabullere gitmeyin içeriğiyle yurt içinde ve yurt dışındaki büyükelçilikler, devlet başkanlığı ve siyasi statüdeki resmi kurumlara iletilecek. Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan , “ AOÇ’deki hukuksuzluğu kabul etmeyin, kabullere gitmeyin mektubu göndereceğiz” ifadelerini kullandı. Candan ayrıca “ AOÇ’de sadece bir hukuksal mücadele değil farkındalık mücadelesini de uzun zamandır sürdürüyoruz. Bugün gelinen noktada Başbakanlık Hizmet Binası kaçak olarak tamamlanmış durumda. Açtığımız davalarda iptal kararlarımız var. Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkımızı da kullandık. Cumhurbaşkanlığı’nın AOÇ’ye taşınacağına dair haberler basında yer alıyor. AOÇ kent için önemli bir yeşil aks cumhuriyet döneminin özgürlükçü değerlerini de ifade eden tarım insan ilişkisi ve peyzaj bütünlüğü ile değer verdiğimiz bir proje. Yapının yasadışı olduğunu duyurmak görevlerimiz arasındadır. Cumhurbaşkanlığı ve Başbakanlık binası yargı kararlarına rağmen, toplumsal muhalefete rağmen ısrarla inşa edilmiş bir bina. AOÇ’nin talanına izin verilmiş durumda, denetimler yapılamıyor, emniyet güçleri tarafından engelleniyor, içeri insanlar alınmıyor ve iki işçi orada öldü. “ dedi. Candan mektubun mekânsal boyutta Türkiye ile ilişki kurabilen tüm kurumlara kuruluşlara gideceğini söyleyerek şöyle devam etti: “ AOÇ 14 Hyde park, 10 Central Park, 920 Gezi Park büyüklüğünde bir alan. Cumhurbaşkanlığı binası olarak kullanılırsa Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm diplomatik görüşmeleri ve kabulleri bu mekânda yapılacak. Binanın kullanılmaması ve meşruiyet kazanmaması için çağrılarımızı yapacağız, 5 dilde çağrılar yola çıkacak. Uluslar arası arenaya taşıyacağız. Misyon şefleri, yabancı ülkelerde devlet başkanlarına, büyükelçiliklere mektup göndereceğiz. Sadece yurt dışı değil, yurt içindeki tüm kurumlara valiliklere, muhalefet partilerinin hepsine göndereceğiz. Binayı kullanmayın, kabullere katılmayın, hukuksuzluğu kabul etmeyin çağrılarını göndereceğiz. AOÇ sadece Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, meslek odalarının sorunu değildir, artık tamamen hukukun katledilmesi sorunudur. Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuksuz bir binadan yönetilmesi sorunudur. ” Mimarlar Odası Ankara Şube 2. Başkanı Ali Atakan, ise binanın meşru olmadığının altını çizdi. Atakan “ AOÇ’de tarihi ve kültürel özellikleri olan topluma mal olmuş bir alanda toplumun katılımcılığı, ve planlama süreçleri hiçe sayılarak alanın betonlaştırılması zaten meşru değildir. Hukuk nezdinde de gittikçe otoriteleşen bir anlayış vardır. Yapının elde edilme süreci adeta Mısır’da piramit yapım sürecini hatırlatıyor. Başbakan bugün mütevazi bir konutta Subayevlerinde oturuyor, halktan biriyim imajını veriyordu, Başbakanlık konutunda oturmak istemedi. Şimdi ise böyle olmadığını kendisine saraylar inşa ettirdiğini görüyoruz. Gerek ülkede gerek de yurt dışında çalışmalarımızı yürüteceğiz.” Dedi. Toplam Görüntülenme : 40064 |
Kategori Haberleri
Yorumlar
|