Bilirkişilerden AOÇ yol planlarına ilişkin ders niteliğinde rapor

Bilirkişiler: “AOÇ yol planları şehircilik ilkeleri, planlama esasları ve kamu yararına aykırı”

Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin, AOÇ’nin Atatürk’ün vasiyetine ve şartlı bağışına aykırı olarak amaç dışı kullanılması ve küçültülmesi sürecinin bir parçası olan AOÇ yol planlarına ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı’na açtığı davada bilirkişi raporu yayınlandı.

Bilirkişiler, Atatürk Orman Çiftliği 1. Derece Doğal Sit Alanı  içerisinde düzenlenen yol güzergahlarına ilişkin Çevre Şehircilik Bakanlığı’nın 19.06.2017 tarihli ve 6656 sayılı oluru ile onaylanan 1/10000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı değişikliği le 1/5000 ölçekli Koruma Amaçlı Nazım İmar planı ve 1/1000 ölçekli Koruma Amaçlı Uygulama İmar Planının yürütmesinin durdurulması ve iptali talebiyle açtığı davada, söz konusu planların şehircilik ilkeleri, planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı görüşünü sundu.  

“Bilim bir kez daha yol gösterdi, anlayana”

Raporu değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şubesi Tezcan Karakuş Candan, “Bilirkişiler, Atatürk’ün şartlı bağışının ve birinci derece doğal SİT alanların korunmasına atıfta bulunurken, söz konusu planların ulaşımda yaratacağı sorunlara,  kamu yararına aykırılığını vurgulayarak, ders niteliğinde bir rapor sunmuşlardır.  Bilirkişiler, Ankara kentinin sosyal ve ekonomik bütünlüğünün bozulmasında kenti kent yapan yeşil, tarihi doğal dokunun yok edilmesine insan doğa ve kent birliğinin parçalamasında toplumsal hafızanın tarihi değerlerin iğdiş edilmesine karşı bilimden yana tavır koymuşlardır. AOÇ alanının Atatürk’ün vasiyetine aykırı olarak amaç dışı kullanılması ve küçültülmesi sürecinin bir parçası olan bu plan değişikliklerinin yaratacağı sorunlar raporda ayrıntılı bir şekilde ele alınmış. Bilim bir kez daha yol gösterdi, anlayana”

“AOÇ’nin toprak bütünlüğü daha da parçalanacak, taşıt sirkülasyonu  ile  alanın doğal yapısı bozulacaktır”

Candan, “Önerilen plan değişikliklerinin hayata geçirilmesi durumunda  AOÇ’nin toprak bütünlüğü daha da parçalanacak, taşıt sirkülasyonu  ile  alanın doğal yapısı bozulacaktır.  Bu plan değişiklikleri doğal dengeyi alt üst edecek ve şehir hastanelerine ilişkin yollarla birlikte Ankara’nın trafiğinide kilitleyecektir. Dava konusu planlar üst ölçekli planlara aykırıdır ve parçacıl bir bakış açısının ürünüdür. Yargının da bilirkişi raporu nezdinde bu planların yürütmesinin durdurmasını ve planları iptal etmesi kaçınılmazdır” dedi.

Doğaya ve ekonomiye zarar verecek

Candan,  Ankara 4. İdare Mahkemesi Başkanlığı’na sunulan raporda yer alan ifadelere de dikkat çekerek, “Bilirkişiler raporda adeta ders vermiştir. Raporda bilirkişiler, ‘Açılması düşünülen yolların plan açıklama raporunda belirtilen gerekçelere çözüm olamayacağı, söz konusu yolların trafiği rahatlatma değil daha fazla trafik yaratacağından araç yoğunluğunu daha da artıracağın, Ankara kentinde açılmış her yeni yolun kendi trafiğini doğurduğundan dava konusu yolların yeni trafik yoğunluklarına neden olacağı, Ankara’nın herhangi bir bölgesinden ulaşılması istenen Şehir hastanelerine ulaşımda yeni yolların değil bilirkişi raporumuzda belirtilen alternatif ulaşım sistemlerinin çözüm olacağından verimli tarım arazilerinin içinden geçirilmek istenen yolların hem teoriye hem pratiğe aykırı olacağı, yeni açılacak yollara harcanacak olan maliyet ise bu yolların tarım arazilerine vereceği zarardan kaynaklı maliyetin öncelikle Ankara kentine daha sonra ülke ekonomisine büyük negatif yansıması olacağı, bu maliyetlerin alternatif ulaşım sistemlerine yöneltmeye harcanmasıyla araç trafiğinde bir azalma olabileceği, aksi durumda her yeni yolun yeni bir trafik üreteceği ve bunun da çözüm getirmeyeceği, 1/1000 ölçekli ulaşım şeması ve 1/1000  ölçekli ulaşım (yol-kavşak vs) uygulama projesi ile AOÇ alanı içinden geçirilen doğu-batı yönündeki Yeni Çiftlik Bulvarı ve bağlantı yolları ve kuzey-güney yönündeki yollar 40-50 metre olup 1. Derece trafik yolları ve kavşakları olduğu, söz konusu yolların AOÇ arazisinin tarım için en verimli olan Ankara çayının oluşturduğu vadi tabanından ve çaya paralel yer yer yer çay yatağı içinden denebilecek güzergah seçilerek geçirilmesinin AOÇ çiftlik işetmesi olarak geleceğe taşınmasını olumsuz etkileyeceği, tarım arazilerinin yasa gereği korunması gerektiği, kent merkezini İstanbul ve Eskişehir illerine bağlayan batı ve güneybatı yönlerinde AOÇ sınırlarında 1. Derece trafik yollarının mevcut olduğu, dava konusu planla önerilen yeni yolların zaten azalmış olan AOÇ alanlarının daha da azalmasına ve çiftlik üzerinde değişik tasarruflar için baskılar oluşturulmasına neden olacağı sonuç olarak dava konusu planların şehircilik ilkeleri planlama esaslarına ve kamu yararına uygun olmadığı’ görüş ve kanaatini sunmuşlardır.”